Haber

CHP ve İYİ Parti hangi şartlarda yerel seçime gidiyor?

Millet İttifakı adayı CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde mağlup olmasının ardından CHP ve İYİ Parti cephesinde seçim sonuçları değerlendirmeleri devam ederken, diğer taraftan Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerin hazırlıkları ve tartışmaları başladı. ivme kazanmak için. 2024 yerel seçimlerinde ittifak yapılıp yapılmaması ve seçmenlerin sandık başına gitme motivasyonunun sağlanması CHP ve İYİ Parti açısından önemli gündem maddeleri olarak öne çıkıyor.

2019 yerel seçimlerinde CHP ile UYGUN Partisi arasında kurulan ve diğer partilerin de desteklediği iş birliğiyle başta İstanbul ve Ankara olmak üzere birçok büyükşehir kazanıldı. 2024’e doğru giderken muhalefetin koşulları şu anda 2019’dan farklı.

İttifak yapmak ya da yapmamak

Yerel seçimlere kadar geçen yaklaşık 7 aylık süreçte farklı gelişmelerin yaşanması mümkün olsa da muhalefetin şimdilik en önemli gündem maddelerinden biri, ittifak yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa ne tür bir ittifak yapılacağı öne çıkıyor. yapılacak ittifaktır.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçtiğimiz hafta gazeteci Fatih Altaylı’ya yaptığı açıklamada 81 ilde seçime kendi adaylarıyla girme kararını açıklamıştı. Bu gelişme üzerine başlayan tartışmalarda İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, CHP ile ittifak yapmama kararını şu sözlerle açıkladı: “2019’da kurulan gönül ittifakı ruhunu kaybetmiştir.”

Siyasal İletişim Danışmanı Suat Özçelebi, Türkiye’de “kutuplaşma siyasetinin” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın stratejik aygıtı haline geldiğini savunuyor ve şöyle diyor:

“Bu, birçok yerde muhalefet için ittifakları gerekli kılıyor. Ancak sorun sadece ittifak kurmak değil, gerçek ittifaklar ‘inşa etmektir’.” “Ortak aday ve ortak liste, seçmenlerin önünde her zaman aynı sonuçları doğurmuyor.”

Özçelebi, yerel seçimlerde muhalefetin “yeni iş birliği modelleri” geliştirmesi gerektiğini de vurgulayarak, yerel seçimlerde hem adayların hem de yerel sorunların öne çıkacağını ancak iktidarın her zaman referandum atmosferi yaratarak seçmeni “yeni” bir duruma sürüklediğini ifade etti. siyah-beyaz ikilemi”. Özçelebi sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bunu kırmanın yolu ‘işbirliği’ modellerini çeşitlendirmek, ile, ilçe, hatta adaya göre strateji ve taktik oluşturmaktır. Ama mutlaka birlikte hareket edin. İktidar bloğu artık muhalefeti kendi içinden üretmiştir. Refah Partisi yine muhalefetteki muhafazakar seçmenlerin iç gücü haline geldi.” “Adrese dönüştü. İleride AK Parti için risk oluşturacağı açık olsa da Cumhurbaşkanı şimdilik buna neredeyse göz yumuyor.”

Bu nedenle Özçelebi, muhalefetin özellikle büyükşehir ve illerde gerçek iş birliği modelleri geliştirmeden seçimlere farklı katılarak kazanma şansını düşük görüyor ve muhalefetin ‘farklılaşarak’ seçimi kazanamayacağını belirtiyor.

İmamoğlu ve Yavaş ittifak olmadan kazanabilir mi?

Özçelebi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın kendi popülerliklerinden kaynaklanan oy potansiyelinin seçimi kazanmak için yeterli olmayabileceğini, büyükşehirlerdeki her muhalefet adayının mutlaka buna ihtiyacı olduğunu söyledi. “Seçmen bu iki büyük şehri AK Parti’ye devretti.” “Eğer bunu yapmamakta kararlılarsa, bu konuda motive olmuşlarsa, farklı adaylar ortaya koyan muhalefet partilerini ve liderlerini dinlemeyerek, kendi adayları yerine Yavaş ve İmamoğlu’na yönelebilirler.”


Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yeniden aday olmak istiyor. Fotoğraf: ANKA

İBB Başkanı İmamoğlu, gazeteci İsmail Saymaz’a yaptığı açıklamada, “tabandaki ittifakın” önemine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Türkiye siyaseti artık ittifak siyasetidir. Seçimlerin zeminine ve bölgesine göre ittifak biçimleri değişebilir. Bu anlamda ülkedeki genel seçim atmosferi de bir ittifakı gerektiriyordu. İttifak süreçlerinin de şekilleneceğini görüyoruz. Yerel seçimlerde de etkili oluyor. Bazen ittifaklar etkili olur, bazen ittifakları bozmak etkili olur. “Bazen ittifakları yanlış yapmak da etkili olabiliyor. Bu anlamda ‘İttifak olmamalı’ fikrine asla katılmıyorum. İttifak her zaman şarttır.”

14 Mayıs seçimlerini doğru sanan şirketlerden Optimar Araştırma Lideri Hilmi Daşdemir, geçmiş yerel seçimlerde ittifakla girmenin en çok CHP’ye fayda sağladığını söyleyerek bunun açık örneği olarak Ankara ve İstanbul seçimlerini gösteriyor. Bu.

“Ekonomik zorluklar hayatı büyük ölçüde etkilemeseydi AK Parti, sonrasında muhalefette oluşan dağınıklık nedeniyle ‘doğru aday’ı gösterseydi, ittifak devam etse de etmese de bu iki şehri kazanabilirdi. 14 Mayıs seçimleri” diyen Daşdemir, İYİ Parti’nin kendi adayını göstermesi halinde bu iki büyükşehirin ilk sırada yer alacağını sözlerine ekledi. Hükümetin Adana’yı, Mersin’i, hatta Antalya’yı, Hatay’ı ele geçirmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu ifade ediyor.

CHP ve İYİ Parti seçmeninin motivasyonu

CHP ve DÜZGÜN Partisi’nin masasındaki konulardan biri ittifak yapıp yapmama kararı olurken, bir diğeri seçmenini yeniden nasıl motive edeceğidir.

Daşdemir, CHP’nin kalesi olarak nitelendirilen İzmir’de veya İstanbul Kadıköy, Ankara Çankaya gibi ilçelerde yaşayan muhalif seçmenlerin seçime hizmet odaklı değil ideolojik yaklaştıklarını ve oy verme davranışlarının bu şekilde şekillendiğini söyledi. ancak muhalefetteki mevcut “karmaşa” devam ederse. Seçime gitmek için kendinizi motive etmekte zorlanabileceğinizi gösterir.

14-28 Mayıs tarihlerinde yapılan iki seçim arasında seçmenlerin bir kısmının sandık başına gitmediğini belirten Daşdemir, yerel seçimlerde de benzer durumun belli ölçüde tekrarlanabileceğini, muhalefetin kesinlikle oy kullandığı algısının oluştuğunu söyledi. 14 Mayıs öncesi hem anketlerle hem de oluşan kamuoyuyla kazanılması ve sonrasında yaşanan yenilgi seçmen üzerinde olumsuz etki yarattı. etkisine dikkat çekiyor.

Daşdemir, CHP’nin seçimi kaybetmesine rağmen bazı bölgelerde oylarını artırdığını, ancak seçim sonrası yaşanan dağınıklık ve krizi yönetemiyor görüntüsünün seçmenleri olumsuz etkilediğini ve partinin bir oyunu olduğunu düşünmelerine yol açtığını belirtiyor. yönetim sorunu.


Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçimlerde kaybedilmesi seçmenlerde hayal kırıklığı yarattı. Fotoğraf: ANKA

CHP’nin yanı sıra DÜZGÜN Partisi de seçmenin motivasyonunu kazanmaya çalışan partiler arasında yer alıyor. Akşener yerel seçimlere kadar partisini büyütmeye çalışırken uzmanlara göre bu politikasının seçmenlerden ne kadar karşılık alacağı bilinmiyor.

Daşdemir, 14 Mayıs seçimine ilişkin anketlerde Kılıçdaroğlu’na oy verenlerin çoğunluğunun “Erdoğan gitsin” deyip değişime oy verdiklerini gördüklerini belirterek, “Yani bana göre muhalefetin en büyük sorunu da bu” dedi. liderliktir. Ancak Kılıçdaroğlu için geçerli olan bu sorun Akşener için de geçerlidir.” “Akşener’in en büyük sorunu söylediğinin diğeriyle çelişmesi.”

“Seçmen stratejik oy vermekten bıktı”

CHP’de değişim talepleri devam ederken, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Başkanı Özgür Özel’in önümüzdeki günlerde pozisyon belgesi açıklaması bekleniyor. Özel, seçmenlerinin “duygusal bir kopukluk yaşadığını” tespit etmişti.

Özçelebi, başta CHP ve İYİ Parti olmak üzere muhalefet partilerinin en büyük hatasının, seçim kaybı konusunda ciddi bir özeleştiri yapmadan, AKP ve Erdoğan’ın kazanmasını engellemek için ne yaparlarsa yapsınlar seçmenlerinin kendilerine oy vereceğini düşünmeleri olduğunu söylüyor. ve süreci değerlendiriyor ve aşağıdakileri not ediyor:

“Seçmenler, bugüne kadar en uygun şartlarda seçim yapan muhalefetin bu seçimi yine kendileriyle ilgili nedenlerden kaybettiğini düşündükleri için kızgın, kırgın ve hatta hüsrana uğramış durumdalar. Birbirini suçlamak ve anlamsız bahanelerin ardına saklanmak. Hem partililer hem de seçmenlerde sandık ve kampanya motivasyonu çok düşük. “Farkındalık yaratacak ciddi bir özeleştiri ve ortak dil oluşturulamazsa büyük sürpriz olur” Muhalefeti sandıkta bekliyor.”

Partilerin seçmenin “stratejik oy vermekten” yorulduğunu anlayamadığını söyleyen Özçelebi, Cumhur İttifakı bileşenleri daha da birleşirken muhalefetin kazanmanın tek yolu olan işbirliğinden ve sert tartışmalardan kaçındığını kaydetti. ve suçlamalar muhalefet seçmenlerinin moralini bozdu.

Özçelebi, bu süreçte Yeşil Sol Parti’nin (YSP) tavrının ve aday gösterip göstermemesinin birçok yerde seçimleri etkileyebileceğini hatırlatırken, YSP’nin eskisi kadar rahat olmadığını da belirtiyor. Seçmenlerini konsolide etmek ve ikna etmek.

VPN ile DW Türkçe’ye nasıl erişebilirim?

hamur-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu